Herkesin en az bir favori kokoreççisi olmalı bu hayatta…

Haftada en az 3 kez işten çıktıktan sonra uğradığımız, belki de gerçekten köfteye benzediği için çok sevdiğimiz ama birazdan bahsedeceğim yerde yedikten sonra kokoreçin aslında ne olduğunu bilmediğimizi düşünmeden bir kaç gün evvel, zaten yıllarca gelip gidip ama artık şartlardan mı, yoksa gerçekten o zamanlar kokoreçi bu kadar içselleştirmediğimizden mi bir türlü tadını anlamamışız. Şöyle söyleyeyim ben 3 çeyrek çok iyi pişmiş ve baharat şelalesi şeklinde severim. Her yanı baharata bulandığı için tadını da gizliyor meret, allah bilir neler yedik dedirtiyor.

Yaz tatili sebebiyle geldiğimiz Yalova/ Koruköydeki Kasap Salih Ova Kasabı…. önce dedik acaba biz mi çok açız da anlamadık ama yok arkadaşlar, yani bu başka bir mevzu. Kekik köyden, kokoreçin ana maddesi de bir hayvan çiftliğinden özel geliyormuş. Kendisi anlatıyor, zaten istanbul kokoreçi diye bir şey varmış. Tedarikçisinin elinde kalmayınca adamcağız mecburen ondan getirtmiş, biz bile yiyemedik diyor. Kendisi yıllarca orada kasaplık yaptığı için artık hayvanı ver, her şeyini muntazam al mantığındaki nefis bir işletme. Köftesi, sucuğu, zeytinyağı. Nefis ötesi.

Ben mesela o Eminönü’ndeki şampiyon’da(bankalar caddesinin başındaki) 3 çeyrek yerdim ama zar zor, gitmezdi yani 50 litre ayranla. Ama kasap Salih’te tam bir ekmek, üzerine de çeyrek kendi yaptığı sucuklu ekmeği gömmüş bulunup sonra hemen soda içme ihtiyacı dahi hissetmeden oracıkta öğütttüm.

Çok yumuşak ve gerçekten kuzunun en lezzetli yeri gibi, odun ateşinde yapıyor. Sabahtan hazırlıyor ve dumanı gören 2 saat içerisinde bitiriyor. Baharatlı ve baharatsız denedim ikisi de harika.

Ben Eyüp’te büyüdüm üstelik, yani şöyle hemen hemen sütlücedeki tüm kokoreç ve envai çeşit sakatatın tadı mevcuttur bünyemde. Babamın kafasına esince alır götürür, uykulukla başlayıp kokoreçle bitirirdik. O yüzden kokoreç gurmesi diyemem kendim için ama şu yaşıma kadar yesem unutmazdım muhtemelen, buradaki bambaşka.

Gelirseniz selamımızı vermeyi unutmayın, Çınarcık yolu üzerinde yeşil camiye gelmeden migrosun karşısı. Reklam değildir, tamamen kişisel tecrübelerime dayalı öneridir.

Teşekkürler.